A) OSMANLI DÖNEMİ:
1-) Boğazlıyan’ın ilk nüfus bilgisi olarak Prof . Enver Ziya Koral’ın
“Osmanlı İmparatorluğun’da nüfus sayımı adlı eserinde rastlanılmaktadır. 1831
yılına Padişah ll. Mahmut zamanında yaptırılan nüfus sayımında yalnız Müslüman
erkek sayılmıştır. Buna Bozok Sancağının on ilçesinde durum:
İLÇE
ADI |
|
|
ERKEK
NÜFUSU |
|
|
AKDAĞ |
|
|
7371 |
|
|
BOĞAZLIYAN |
|
2745 |
|
|
|
BUDAKÖZÜ |
|
6731 |
|
|
|
EMLAK |
|
|
2919 |
|
|
GEDİKÇUBUK |
|
2512 |
|
|
|
KARAHİSAR |
|
3819 |
|
|
|
KIZILKOCA
|
|
7997 |
|
|
|
SALMANLI |
|
9914 |
|
|
|
SORGUN |
|
8575 |
|
|
|
SÜLEYMANLI |
|
1389 |
|
|
|
2:Hicri 1299 (Miladi)1879 Tarihli salnameye göre
Boğazlıyan 'nın nüfus durumu |
|||||
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İSLAM |
RUM |
ERMENİ |
PROTESTAN |
KİPTİ |
TOPLAM |
14365 |
74 |
609 |
109 |
104 |
15261 |
3:
Boğazlıyan nüfusu hakkında 1899 tarihli KAMUS'U ALAM ' da bilgiler
verilmektedir. Bu belgeye göre |
|||||
yalnız iki
ilçesi olan Yozgat'ın toplam nüfusu 172.500 olarak belirtilmektedir. |
|
||||
|
|
|
|
|
|
YOZGAT
MERKEZ |
AKDAĞ |
BOĞAZLIYAN |
|
|
|
95.580 |
|
46.668 |
30.002 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
CUMHURİYET
DÖNEMİ
Boğazlıyan
İlçesi’nin 1945 nüfus sayımında 71.079 olan toplam nüfusun 1950 nüfus sayımında
52.833’e düşmesi Boğazlıyan’ın bir bucağı olan Çayıralan’ın müstakil bir ilçe
haline gelmesinden, yine 1955 nüfus sayımında 61.004 olan toplam nüfusunun 1960
nüfus sayımında 50.001’e ilçemizin
bucağı olan Sarıkaya’nın ayrılarak müstakil bir ilçe haline gelmesinden dolayı
olmuştur.Ayrıca 1990 nüfus sayımında 67328 olan toplam nüfusunun Yenifakılı’nın
ilçe olmasıyla 11.536 düşerek 56.335 te kalmıştır.
1927 |
1935 |
1940 |
1945 |
1950 |
1955 |
1960 |
1965 |
1970 |
1975 |
1980 |
1985 |
1990 |
1995 |
57.078 |
66.020 |
68.137 |
71.079 |
52.833 |
61.004 |
50.001 |
52.002 |
54.803 |
57.932 |
55.807 |
63.034 |
67.318 |
27.200 |
Halk arasındaki söylentilere
göre Boğazlıyan’ın yerinin kurulduğu dönemde bir bataklık halinde sazlıklarla
kaplı olduğu, bu nedenle buraya girmek isteyenlerin bir çoklarının boğulduğu o
sebeple bölgeye Boğazlıyan dendiği, sonradan ilçenin adı da bu isimden dolayı
Boğazlıyan olarak kaldığı sanılmaktadır.
Boğazlıyan adı teberi tarihinde “ barış içinde yaşanan yer “ anlamına
geldiği ve isminin bundan ötürü verildiği kaydı bulunmaktadır.
Sayın Prof. Dr. Mustafa AKDAĞ’a göre;Boğazlıyan Türkçe bir kelimedir.
Kelime anlamı boğazına sarılan, kucaklayan, birbirine kavuşan anlamına gelir.
Bu kavuşma iki yönlü değerlenmekte; birincisi üç akarsuyun bu topraklar
üzerinde birleşmesi, kucaklaşması yani Kozan Özü, Karacaali Özü ve Karakoç
Özünün Bahariye “Cavlak” köyünün önünde bir boğazda birleşmesidir. İkincisi
kervanlarla ticaret yapan tacirlerin bu topraklar üzerinde birleşip buluşmaları
bu ismin doğmasına sebep olmuştur.
Boğazlıyan İlçesi ve çevresindeki höyükler den (Boğazlıyan, Yoğunhisar,
Çalapverdi Yazıkışla, Devecipınar)
anlaşıldığına göre Hitit uygarlığı ve Roma İmparatorluğu (Bizans) dönemlerinde
ilçe ve çevrelerinin yerleşim merkezleri olduğu anlaşılmaktadır.
Boğazlıyan İlçesi’nin kurulmuş olduğu bu bölge bir takım ünlü
uygarlıklara sahne olmuştur.Anadolu’nun bir çok uygarlıklara beşiklik yaptığı
kesindir. Boğazlıyan ise bu önemli bölgenin kavşak noktalarından biridir. Bu
bölgede yeni Kızılırmak çayı içerisinde kurulan ilk önemli uygarlığın Hitit
devleti olduğu bilinmektedir. Yukarıda belirttiğimiz gibi çevremizde de
Boğazlıyan,Yoğunhisar, Çalapverdi, Yazıkışla, Devecipınar daki kalıntılar
bunların birer belgesidir.
Hitit tarihin eski krallık ile yeni krallık dönemi arasındaki (M.Ö.
1650- 1450 ) devri
aydınlatacak önemli belgeler henüz ele geçirilemedi.
Bu devirde Hitit Devleti’nin dolayısıyla bu bölgenin doğudaki Mitaniler
tarafından işgal edilmesi muhtemeldir.
Hitit uygarlığı ile Mısır Uygarlığı arasında yapılan Kadeş Savaşı’ndan
sonra (M.Ö. 1295)
Hitit Krallığı’nın çökmeye yüz tuttuğu görülür. Bu
dönemde Hititlerin bir kısmı Frig Devleti’nin egemenliğine girmiştir.
Ed’ler
İskitler’le birleşip Asur Devleti’ne son verdikten sonra (MÖ 612 ) Anadolu’yu
Kızılırmak’a değin ele geçirip Lidya ile sınır
komşusu olmuşlardır.Çıkış nedeni bilinmeyen Kızılırmak Savaşında (MÖ. 585) Lidya Kralı Alyattes ve Med Kralı
Kyaxares karşı karşıya gelmişler, fakat Thales’in önceden hesapladığı bir güneş
tutulması sonucu taraflar anlaşmaya vararak Kızılırmak’ı iki devlet arasında
ortak sınır kabul etmişlerdir. Böylece Boğazlıyan’ında içinde bulunduğu
topraklara Med’ler egemen olmuştur. O doğrudan Kyrees (Kurus) tarafından
İran’da kurulan Pers devleti (MÖ.559) Lidya’ya rakip olarak ortaya çıktığından
MÖ.546 yılında Pers’ler Lidya’yı ele geçirmişler ve Lidya Krallığının siyasal
yaşamı bitirmiştir. Bu olaylarla birlikte tüm ön Asya ve Anadolu dolayısıyla da
ilçemizin yer aldığı topraklar Pers’lerin egemenliği altına girmişlerdir.
MÖ.
lV. Yüzyılda Makedonya Hükümdarı Büyük İskender Granikos (MÖ.334) İsos (MÖ.333)
Gavgamela (MÖ.331) savaşları ile Pers’leri (İran’ı) yenip Anadolu’yu ele
geçirdi ise de İran şehirlerinin zaptı ve Hindistan seferi ile uğraştığından
Boğazlıyan Kapadokya’da kesin kuramadı.
Büyük
İskender’in MÖ. 232 yılında ölümünden
sonra bölgede karışıklıklar devam etti. Anadolu Kelt’lerin (Galat’ların)
istilasına uğradı. Kelt’ler orta Anadolu’ya yerleştiler ancak bağımsız bir
devlet kuramadılar. Üç kabile halinde yaşadılar sonrada Roma’lılar Ücretli
asker oldular.Bölge Kapadokyalılardan Aryarak Kabilesin’nin elinde kaldı.
MÖ. 2.
yüzyılda Roma’lılar bir çok fırsatlardan yararlanarak Anadolu’yu ele geçirdiler
öylece bölgemizde Roma’lılar yönetimine geçti. MS. 395 yılında Roma
İmparatorluğu ikiye ayrılınca Anadolu Doğu Roma İmparatorluğu’nun(Bizans)
payına düştü. Orta çağda Anadolu çeşitliişgallere sahne olmuşsa da yine Bizans
’ lılarda kaldı.
1071
yılında Büyük Selçuklu Sultana Alpaslan, Malazgirt Savaşı’nı kazanarak Anadolu
kapılarını Türklere açtı. Danişment Gazi, Sivas,Amasya, Tokat, Kayseri,
Malatya, ve Çorum’u ele geçirdi. Bu topraklar üzerinde Büyük Selçuklu
Devleti’ne bağlı Danişment’ler Beyliği’ni kurdu.Boğazlıyan’ın toprakları bu beyliğe
ait oldu.
|
1077
yılında Süleyman Şah Anadolu Selçuklu Devleti’ni kurdu. Anadolu Selçuklu
Devleti; Giyasettin Keyhusrev, birinci İzzettin Keykavus, özellikle l. Alaaddin
Keykubat zamanlarına eriştiği parlak devirlerinden sonra, iç sarsıntılar ve dış
saldırılarla zayıfladı. Nihayet 1243 yılında Kösedağı Savaşı ile Moğollar’a
yenilmeleri üzerine bir girmek zorunda kaldı. Bu felaketten bir türlü kendini
kurtaramayan Selçuklular 1308 veya 1318 tarihinde yıkılıp gitti. Kösedağı
bozgunu ve Moğol istilasının bu kötü sonuçlarına, rağmen Anadolu’nun
Türkleşmesinde önemli derecede rol oynadığı görüldü.
Moğolların önünden kaçan göçebe Oğuzlar(Türkmenler) dalgalar halinde
Anadoluya gelmişlerdir. Bu istila ile Anadolu Selçuklu Devleti çökerken, yeni
gelen büyük Oğuz kitleleri Anadolu’nun fethini ve Türkleşmesini
tamamlamıştır.Nasıl Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu’ya yoğun bir Türk akımı
olmuşsa, Moğol istilası sırasında da Anadolu’ya adeta bir insan seli gelmiştir.
Kaynaklara göre Oğuz boylarının büyük bir kısmı doğu, orta, güney, batı ve
kuzey Anadolu’ya yerleşmişlerdir. Vali Demirtaş, Anadolu’nun büyük bir kısmını
işgal altına almışlardır. Fakat kendisi yerini kayınbiraderi Eratna’yı Mısır’a
kaçınca civarda Eratna Devleti kuruldu.
1281
yılında ise bu toprakların Kadı Burhanettin Hükümeti kuruldu. (Kayseri) Kadı
Burhanettin kısa bir saltanat devrinden sonra,
Akkoyunlu Hükümdarı Osman Bey tarafından
öldürülünce Sivas ’lılar bu bölgeyi Yıldırım
Beyazıt’a teslim ettiler. (1393) 1402 Ankara Savaşı ’ndan sonra Yıldırım
Beyazıt’ın yenilmesi ile Bölge Timur’un eline geçti. Fakat kısa bir süre sonra
bu bölgeyi çelebi Mehmet tekrar Osmanlı topraklarına kattı.
BOĞAZLIYANDAN GENEL BİR
GÖRÜNÜM |
Anadolu’daki ana ticaret yollarından bazılarının bölgemizden geçtiği
görülür. Bunlardan biri Kayseri’den (Boğazlıyan-Sarıkaya -Karamağara üzerinden)
Zile’ye ulaşıyor. Bu yol Selçuklu’lar devrinde de kullanılmıştır. Bilindiği üzere Yozgat çevresi Orta
Anadolunun diğer bölgeleri gibi yayla karekteri taşır. Bununla beraber
çevremizde başka yerlerde çokça görülmeyen uzun vadiler vardır. Bu vadilere
Türkçe “Öz” denilmektedir. Öz sözü Türk dilinin en eski hatıraları kabul edilen
Güney Sibiryadaki Yenisey Kitabelerinde dere, çay dolayısıyla vadi anlamında
geçmektedir.
YOĞUNHİSAR KÖYÜNDE YIĞMA HÖYÜĞÜN GİRİŞ BÖLÜMÜ
Moğol istilası sırasında Anadolu’nun çeşitli yerlerini
(özellikle İçanadolu’ya yerleşen Kara Tatarların (Moğul) büyük bir bölümü,
Ankara Savaşından sonra Timur tarafından Türkistan’a götürüldü. Timur’un 1404
yılın Kara Tatarların Anadolu’dan göç etmesi üzerine Yozgat ve komşu yöreler,
eskiden beri Sivas’ın güneyinde ve Kayseri’nin doğusunda(özellikle uzun yayla)
yaylayan Dulkadirli Türkmenleri tarafın işgal ve iskan edildi. Türkmenler, Oğuz
elinin Boz Ok koluna mensup olduklarından Yozgat ve Komşu yörelerinde
(Boğazlıyan dahil) Yurt tuttuktan sonrada Boz Ok adını taşımaya devam
ettiler.XV. ve XVll. yüzyıllarda Boz Ok adı bölgeyi değil, orda yaşayan halkı
ifade ediyor. Ancak daha sonra BOZOK bölge adı anlamını taşımaya başladı. Bu
Cumhuriyet devrine kadar devam etti.XV. yüzyılda Yozgat ve komşu yörelere
yerleşen ve Boz Ok adıyla anılan oymakların başlıcaları şunlardır: Kızılkocalu,
Selmanlu, Agçalu,Çiçeklu, Zakirlu, Mes’udlu, Ağça Koyunlu,Kavurgalı, Demircilu,
Şam Bayadı, Söklen Hisar Beglu, Kralu ve diğerleri. Adı geçen oymaklardan biri
ikisi müstesna, hepsinin adlarını boy belgelerinden aldıkları görülüyor. Bu
oymaklardan Çiçeklu Oymağı, Boğazlıyan ve çevresine yerleşmiştir.
Prof. Dr. Faruk Sümer’in “Bozuk Tarihine ait araştırmalar”
adlı eserinde “Çiçeklu Oymağı”adını Çiçek adlı Boy Beyinden almıştır.
Karamanoğlu İbrahim Bey zamanında (1430) Kadirlilerin Karaman, iline yaptıkları
Akında Çiçek oğluda bulunmuş ve Karamanlı’ lara esir düşmüştür. Çiçeklu Boyu
Boğazlıyan yöresinde oturmakta idi. Çiçeklu’ların 1527 yılında Dulkadirli
ailesinden Zünün oğlunun ayaklanmasına katıldıkları görülüyor.
YAZI KIŞLA KÖYÜNDE OSMANLI DÖNEMİNE AİT TARİHİ ESER
Çiçeklu’ların en büyük obaları taf olup,İkincisi
Yaplısu (Yapalak) muftelif etkinliklerde çiftçilik yapmaktadır. Sipahizade olan
Çiçek oğulları bir çok etkinliklere sahip idiler.
“Yine Boz
Ok Dulkadirli Beyliği sona erinceye kadar (1522) bu beyliğin elinde kaldığı
bölge Dul kadir beylerinin oğulları tarafından idare ediliyordu. Bundar Çandır
veya ona yakın Kozan Köyü’nde oturmakta idiler. 1522 yılında Rodos Seferi’ne çıkıldığı esnada Dulkadirli
Beyliği’nin başında bulunan Şah Suvar oğlu Ali Beg, Kanuni’nin buyruğu ile
birlikte gizlice öldürttüler. Ali Beyin öldürülmesi Dulkadir Beyliği’nin bir
Osmanlı Eyaleti haline getirdi ise
ede bu , devlete pahalıya mal olan isyanların çıkmasına sebebiyet verdi.
1558-1559 tarihli deftere göre Boz ok sancağına bağlı Boğazlıyan
nahiyesinde 199 köy ve ekinlik vardı. Bu köy ve ekinliklerde çiftçilik yapan
halkın çoğu çiçeklu oymağına mensuptu.Bu nahiyedeki başlıca köyler ve
etkinliklerden bazıları şunlardır: Baba Yağmur, Caferlu, Karakuyu, Gökçelu,
Müderrislü (Diğer adı Çalapverdi), Ekizce, Karakoç,
Sırçalu,(Sırçalıtekke)Pınarbaşı, Oğulcuk, Yoğun-isalu (Yoğunhisar) Güzelce
Köprü (diğer adı Uzunlu) bu deftere göre Boğazlıyan’da 594 vergi nüfusu vardır
ve hepsi Türktür.
XVll. yüzyılın ortalarında Boğazlıyan, Boz Ok Sancağının kazası haline
gelmiştir. lX. yüzyılın ortalarında
Boz Ok Kayseri, Ankara, Çankırı sancaklarını içine alan büyük bir eyaletin adı
olmuştur. Boz Ok eyaletinin Boz Ok Sancağı ise şu nahiyelere ayrılmıştır.
Yozgat, Kocalar, Akdağ ve Madenciler-Boğazlıyan, Çorum,Sorgun, Salmanlı vb.
XX.
yüzyılın başında Boz Ok, Yozgat sancağı adıyla Ankara Vilayeti’ne bağlanmış üç
kazadan meydana gelmiştir. Yozgat (Merkez kaza), Boğazlıyan, Akdağmadeni (
1272/1854-1328/1900) tarihli Ankara vilayeti salnameleri yıllık) Boğazlıyan son
asırlarda gelişmiş bir yerleşim merkezidir. Burada bir beg ailesi yaşamaktadır.
Aile mensuplarının hatıralarına göre ailenin en eski ceddi Deli Mehmet Beg olup
Sivas’tan( veya o bölgeden ) gelmiştir. Yine bu hatıralara göre Kasabanın
kurulması Mehmet Beg ile başlar. (Boğazlıyanlı oğulları) Mehmet Bey Bağdat’a
tayin edilmiştir. Onun oğulları Ahmed ve Osman Begler babalarının yurduna
dönerek yörenin idaresini ellerine almışlar, oğul ve torunlarıda yörenin
ayanları olarak tanınmışlardır
Boğazlıyan Osmanlı imparatorluğu döneminde daha büyük yerleşim merkezi
olmaya doğru adım atmıştır. Boğazlıyan’ın kaderi Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran
Savaşı için doğuya giderken ordularından bir kısmı Boğazlıyan toprakları
üzerinden geçmişlerdir. Yavuz’un orduları geçtikleri ırmak ve dereler üzerinde
köprüler yapıyorlardı.İşte bu geçiş Tek Göz (Kayseri Köprüsü ) Paşaköy
köprüleri ve Erkilet Bağları üzerinde yaptırılan “Toprakhan” Boğazlıyan’ın
önemini artırdı.
Tek
Göz ve Paşaköyü Köprüleri’nin yapılması ticaret yolunun güneye kaymasına ve
Boğazlıyan üzerinden geçmesine sebep olmuştur. Bağdat ticaret yolu
Kayseri-Erkilet Yazıçepni Karakoç-Boğazlıyan Yenipazar (Keller)- Yozgat üzerine
kaymıştır. Ticaret kervanlarının güvenliğini sağlamak için Boğazlıyan’a
Jandarma Karakolu kurulmuştur.
Başbakanlık Arşivi’ndeki kayıtlardan Boğazlayan’ın 1907’de Boz Ok
Sancağı’nın bir ilçesi olduğunu, Enver Ziya Kara’dan “Osmanlı İmparatorluğu’nda
ilk Nüfus Sayımı” isimli eserinde Boğazlıyan ilçe merkezini 2745 nüfusa sahip
olduğunu öğreniyoruz. (1831) 1892
tarihli salnameden (yıllık) Boğazlıyan’ın merkez bucağına bağlı 76, ilçeye
bağlı Akdağ bucağının 37 köyü ile birlikte 113 köyden oluşan bir ilçe olup
kaymakamı Osman Efendi’dir. Yine bu yıllıktan anlaşıldığına göre evvelce
Akdağ’ın bir bucağı durumunda olan Boğazlıyan, daha sonra Akdağ’ı içine alan
büyük bir ilçe olmuştur. Bu gelişmenin nedeni Oğuz Boyları’nın Boğazlıyan ve çerçevesine
daha fazla yerleşmelerindendir.
KARAKOÇ
KÖYÜNDE BULUNAN YERALTI GİRİŞİ
Boğazlıyan’da ilk belediye teşkilatı 1879 tarihinde kurulmuştur. 1909
tarihinde Bidayet (Tanzimattan sonra kurulan Nizamiye Mahkemeleri içinde,
Asliye Mahkemeleri gibi çalışan ilkderece mahkemelerdir. ) Mahkemesi
kurulmuştur.
Boğazlıyan kaymakamı Akif Bey ilçe çevresindeki
bataklıklardan dolayı yaz ayları için Hükümet Teşkilatını Uzunlu Köyü’ne nakli
hakkında saraydan aldığı ferman ile 1300 (1884) Askerlik Şubesi’nin
Boğazlıyan’da kurulması ve umumi harple ilçeden ayrılmanın sakıncalı olduğu
nedeni ile Hükümet teşkilatı tekrar Boğazlıyan’a nakledilmiştir.
Kurtuluş
Savaşı’nda Boğazlıyan halkı T.B.M.M.’nin yanında yer almıştır. İstanbul
Hükümetinin Şeyhülislam Dürrüzade Abdullah Efendiye yayınlattığı ( 11 Nisan
1920 ) Kuvay-i Milliye’nin ve T.B.B.M.’nin gayri meşru olduğu hakkında fetvaya
karşı,. Ankara Müftüsü Rıfat Efendi’nin (Börekçi) öncülüğünde
yayımlanan T.B.M.M. ve Kuvay-i Milliye’cilerin yasal ve dinen uygun, düşmanlara
karşı mücadele ettiklerini ortaya koyan karşı fetvada 153 Anadolu Müftüsü ile
birlikte Boğazlıyan Müftüsü Abdullah Efendi’ninde imzası vardır.
Ayrıca T.B.M.M.’ne karşı Yozgat’ta Çapanoğulları
İngilizlerin ve Osmanlı Hükümeti’nin teşviki ile isyan ettiğinden Boğazlıyan
halkı yine T.B.M.M. nin yanında yer almıştır. Çapanoğlu isyancılarını (Halk
arasında Pusadlar denir) Boğazlıyan’a sokmamak için silahlı mücadele edilmiş,bu
çarpışmalar sırasında Molla Mehmet, Duran Kadı Mehmet, Cezayirli Mehmet (Hasan
onbaşı)Efendiler şehit olmuşlardır.
23 Haziran 1920 Çapanoğulları
isyanı Çerkez Ethem tarafından bastırıldıktan sonra Kılıç Ali Bey Boğazlıyan
çevresinde eşkıyalık yapan isyancıları temizlemiştir.
KURTULUŞ
SAVAŞINDA İSYANCILARA KARŞI SAVAŞIP ŞEHİT OLAN ASKERLER İÇİN YAPILAN ANIT MEZAR