Mezopotamyalılar'da Cebir
Mezopotamya Matematiğinin
gelişmiş bir durumda olan dalı da cebirdir. Kaynaklar; "Mezopotamya
Matematiğinde" gelişmiş bir cebir bilgisinin var olduğunu belirtmekte, bunun
sonucu olarak da, bugünkü cebirin kurucuları olarak Mezopotamyalıları
göstermektedir.
Mezopotamya cebirinin gelişim tarihini üç safhaya ayırabiliriz. Bunlar
:
a) Retorik Safha :
Bu safhada; bütün ayrıntılar normal cümleler halinde sözlü olarak belirtilmekte,
b) Kısaltma Safhası :
Bu safhada, yer yer kısaltmalar, klişe ifadeler ve semboller kullanılmakla
beraber, yine sözlü ifadeler az çok hakim durumda kalmakta.
c) Sembolik Safha :
Bu safhada; a, b, x, y2, (=), ve (+) gibi sembol ve işaretler
kullanarak, her şey sembolik denklemler ve münasebetler vasıtasıyla ifade
edilmektedir.
Aydın Sayılı adı geçen eserinde "Mezopotamya Cebri" nin retorik
safhada olduğunu belirtmekte ve şu bilgileri vermektedir.
" Mezopotamya cebir problemlerini ve çözümlerini ihtiva eden tabletlerde
genellikle özel problemlerle ve bunların çözüm yolları ve çözüm sonuçları ile
karşılaşıyoruz. Birinci derece denklemlerin çözümü Mezopotamyalılar için oldukça
basit bir meseleydi. İkinci derece denklemleri ayrıntılı bir şekilde
inceledikleri ve bu denklemlerin çözümlerinde büyük yetenek gösterdikleri
görülmektedir. Metinlerde, bazen üçüncü derece denklemleriyle de karşılaşılıyor.
Üçüncü derece denklemlerin bazı basit tiplerini çözümleyebiliyorlardı. Bu
çözümlerde bir takım özel cetvellerden yararlanmış oldukları anlaşıldığı gibi,
bazı örneklerin çözümünde tesadüfün de rolü olmuş olabilir. Ayrıca yoklama ve
deneme suretiyle sonucun elde edilmesinden yararlanmış olabilirler. Genellikle,
ikinciden daha yüksek dereceden denklemlerin ikinci dereceye indirgenmesi mümkün
olanlarını çözümleyebiliyorlardı. Bu gibi çözümlerde derecenin indirilmesi için
yardımcı bilinmeyenlerin kullanılması metodundan geniş ölçüde
faydalanıyorlardı."